Lima Green ile karbon dengeleme yolculuğu”

Türkiye lojistik sektörünün önemli oyuncularından Lima Logistics, 2013 yılında kuruldu. Ağırlıklı olarak hava kargo forwarder olarak faaliyet gösteren şirket, operasyonlarının yüzde 60’ını hava taşımacılığında, kalanını kara ve deniz taşımacılığında yürütüyor. Sektörün önde gelen havayolu firmalarıyla çalışan Lima, esnek yapısı, teknolojiye yaptığı yatırımlar ve çevre bilinciyle oluşturduğu Lima Green markasıyla öne çıkıyor. İzmir Logistech fuarında bir araya geldiğimiz Kurucu Ortaklardan Sinan Türel ile şirketin mevcut durumunu, sektörel görünümünü ve Lima’nın büyüme vizyonunu konuştuk.

Zorlu piyasa koşullarında dengeli bir yıl

Türel, 2024’ün lojistik sektörü açısından kolay bir yıl olmadığını açık yüreklilikle ifade ediyor. “Bu yıl genel olarak sektör açısından parlak geçmedi. İhracat tarafı beklenenin altında kaldı. Bizim sektörümüzü üretim ve ihracattan bağımsız düşünemezsiniz. Üretim yavaşladığında taşımalar da doğal olarak azalıyor” diyor.

Buna rağmen Lima Logistics’in yıl boyunca istikrarlı bir çizgi koruduğunu belirten Türel, “Bizim kendi ritmimiz var ve onu sürdürmeye devam ediyoruz. Sektör ortalamasına kıyasla daha dengeli bir performans sergiledik” diye ekliyor.

Hava kargoda zamanla yarış

Lima Logistics’in faaliyetlerinin omurgasını hava kargo oluşturuyor. Şirketin en güçlü olduğu alan, “time-critical” yani zaman öncelikli taşımalar. Bu taşımalar özellikle otomotiv, makine ve savunma sanayi gibi üretim bantlarının durmasına tahammül olmayan sektörlerde kritik rol oynuyor.

Türel, “Bizim için zaman, kelimenin tam anlamıyla rekabet gücü demek. Avrupa’nın birçok noktasından Türkiye’deki üretim hatlarına 24 saatten kısa sürede parça yetiştiriyoruz. O parçalar, ihracata gidecek aracın üretimini tamamlamak için hayati önem taşıyor. Üretim bandının durması, firmalar için milyonlarca dolarlık kayıp anlamına geliyor. Bizim işimizin kritikliği burada ortaya çıkıyor” diyor.

Sürdürülebilirlik ve Lima Green markası

Lojistik sektörünün karbon salımı açısından dünyanın en büyük ikinci kirletici sektör olduğuna dikkat çeken Türel, bu konuda sürdürülebilir bir vizyonla hareket ettiklerini vurguluyor. “Biz çevresel sorumluluğu sadece gönüllü bir yaklaşım olarak değil, stratejik bir gereklilik olarak görüyoruz. Bu anlayışla oluşturduğumuz Lima Green markasıyla müşterilerimizin karbon ayak izini sıfırlayabilecekleri bir sistem geliştirdik. Online platform üzerinden karbon dengeleme işlemini gerçekleştirip bunu sertifikalandırabiliyoruz. Bu sayede müşterilerimiz taşıma operasyonlarını karbon nötr hale getirip bunu belgeleyebiliyorlar” diyor.

Karbon nötr sertifikasıyla Türkiyede bir ilk

Lima Logistics, Türkiye’de müşterilerine karbon nötr sertifikası sağlayabilen ilk lojistik firmalarından biri. Şirket, karbon dengeleme sürecini uluslararası standartlara uygun bir yazılım aracılığıyla yönetiyor ve sistemini karbon borsası üzerinden işletiyor. Bu yapı, temiz enerji yatırımı yapanlarla karbon salımı yapan firmaları bir araya getiriyor. Türel, “Karbon borsasından satın alınan karbon kredileriyle taşıma operasyonlarını nötrleyip, müşterilerimize uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalar veriyoruz. Bu sertifikalar Avrupa standartlarında geçerli belgeler” diyor.

Bugün için bu uygulamanın gönüllülük esasına dayandığını belirten Türel, “Yakında bu tür uygulamalar yasal zorunluluk haline gelecek. Biz Lima olarak buna hazırız. Müşterilerimizle birlikte karbon nötr taşımacılığa geçiş için çalışıyoruz” diyerek şirketin vizyonunu özetliyor.

Teknoloji yatırımı, verimlilik ve yapay zekâ planları

Lima Logistics bir filo işletmiyor; taşımaları iş ortakları üzerinden gerçekleştiriyor. Bu nedenle şirketin en önemli yatırım alanı yazılım ve dijitalleşme. “Bizim için en değerli varlık sistemimiz. Müşteriyle ilk temas anından faturaya kadar tüm süreçlerimizi dijital olarak yönetiyoruz. Şeffaf ve uçtan uca izlenebilir bir sistem kurduk. Bugün bu altyapı bizi önümüzdeki 10 yıl boyunca taşıyacak güçte. Şimdi bu yapıya yapay zekâ modülleri entegre etmeye hazırlanıyoruz. Talep tahmininden rota optimizasyonuna kadar birçok süreçte akıllı çözümler üzerinde çalışıyoruz” diyor.

İnsan odağı: Limada liderlik kültürü çalışanlardan başlıyor

Türel’e göre bir şirketin teknolojiye, sürdürülebilirliğe veya uluslararası büyümeye yaptığı yatırım, ancak doğru insanlarla anlam kazanıyor. “Bizim işimiz tamamen insanla yürüyor. En yeni yazılımı da kursanız, en ileri sistemi de kurgulasanız, bu süreci yönetecek insan doğru değilse hiçbir anlamı yok. Lima’daki başarının ardında, sadece çalışanlarını değil, onların fikirlerini de büyüten bir liderlik kültürü var” diyor.

Bu anlayış, Lima’nın kurumsal kültürünü tanımlayan en güçlü unsur haline gelmiş durumda: “Benim en çok gurur duyduğum şey, Lima’da kimsenin yalnız çalışmaması. Her yeni çalışan birine dokunur, birinden öğrenir. Bu zincir bizim enerjimizi hep canlı tutuyor.”

İnsan faktörü Limanın merkezinde

Türel, Lima Logistics’in başarısında insan kaynağının belirleyici olduğunu vurguluyor. “Bizim makinelerimiz yok, üretim hattımız yok; bizim üretimimiz insanlar. O yüzden en büyük kaynağımız çalışanlarımız. Great Place to Work sertifikasına sahip bir şirketiz. Bu, çalışan memnuniyetini ölçen bağımsız bir sistem tarafından veriliyor. Bizde iki kuşak yan yana: sektörde deneyimli isimler ve yeni mezun gençler. Deneyimli çalışanlarımız bu gençlere mentorluk yapıyor. Üniversiteden yeni mezun olmuş genç arkadaşları işe alıyoruz, onları kendi sistemimize göre yetiştiriyoruz. Bu sayede dinamizmimizi kaybetmeden büyüyoruz” diyor.

Yeni kuşağı eleştirmek yerine onlardan öğrenmek gerektiğini savunan Türel, “Gençler bizden çok daha hızlı düşünüyor. Aynı anda birçok işi yönetebiliyorlar. Biz onlara alan tanıyoruz, sorumluluk veriyoruz. Şirketimizde sirkülasyon düşük, bağlılık yüksek. Bu yaklaşım bizim kültürümüzü güçlendiriyor” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Küresel hedefler: Avrupadan dünyaya açılmak

Lima Logistics, 13 yılda Türkiye’de edindiği bilgi birikimini küresel arenaya taşımayı hedefliyor. Şirket, kısa süre önce Amsterdam merkezli Lima Europe’u kurdu. Türel, bu girişimi “globalleşmenin ilk adımı” olarak tanımlıyor: “Lima Europe tamamen bize bağlı bir şirket. Amacımız orada da Türkiye’deki başarı hikayemizi tekrarlamak. Avrupa’daki müşterilerimize yerel bir oyuncu gibi hizmet veriyoruz. Bu sayede ülkemize döviz kazandırıyoruz, hizmet ihracatı yapıyoruz. Orta vadede Almanya, Romanya ve Amerika’da da yatırımlar planlıyoruz.”

Türel, bu yapıyı “karşılıklı destek modeli” olarak tanımlıyor: “Türkiye’de taşımalar yavaşladığında Avrupa’daki operasyonlarımız, Avrupa yavaşladığında Türkiye’deki işlerimiz birbirini destekliyor. Böylece dengeli, sürdürülebilir bir büyüme modeli ortaya çıkıyor.”

Lima Logistics bugün çeviklik, teknoloji, sürdürülebilirlik ve insan odağıyla şekillenen bir kültüre sahip. Kurucu Ortak Sinan Türel, “Bizim işimiz hız, denge ve insan yönetimi. Her şey değişiyor ama bu üç unsur değişmiyor” diyerek Lima’nın başarısının formülünü özetliyor.

Röportaj boyunca Sinan Türel’in en çok üzerinde durduğu konulardan biri, insan kaynaklarına yaklaşımıydı. Onun için Lima’nın başarısı, “iyi sistemler” kadar “iyi insanlar”la da ölçülüyor. “Bizim en büyük yatırımımız insan. Çünkü teknoloji sizi güçlü yapar ama insan sizi sürdürülebilir kılar,” sözleriyle de Lima’nın ruhunu en net biçimde tanımlıyor.

Başa dön tuşu