AB’nin rüzgâr enerjisi haritası yeniden şekilleniyor

Avrupa Komisyonu’na bağlı Ortak Araştırma Merkezi’nin (JRC) güncellenmiş ENSPRESO 2 modelleme çalışması, Avrupa’nın rüzgâr enerjisi potansiyelinin önceki tahminlere kıyasla iki katına çıktığını ortaya koydu. Bu artışın arkasında, türbinlerin daha yüksek noktalara yerleştirilmesi, daha büyük türbinlerin kullanılması ve bazı ülkelerde yerleşim yerlerine olan mesafe kurallarının gevşetilmesi gibi faktörler bulunuyor.

ENSPRESO 2’nin modellemesine göre, Fransa ve İspanya’nın toplam rüzgâr enerjisi üretim kapasitesi AB’nin 2050 yılına kadar öngörülen 4.000 TWh’lik elektrik talebini tek başına karşılamaya yetebilir. AB genelinde karasal rüzgâr enerjisi potansiyeli, mevcut düzenlemelerle yılda 19.000 TWh’ye ulaşabilir.

Çalışmaya göre, ülkeler arasındaki potansiyel büyük farklılıklar gösteriyor. İspanya, Romanya ve İsveç en büyük rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip ülkeler olarak öne çıkarken, Almanya sadece 1.000 TWh’lik potansiyeliyle yedinci sırada yer alıyor​​.

Setback mesafeleri: Potansiyel üzerinde büyük etki
Çalışma, rüzgâr türbinlerinin yerleşim yerlerine olan minimum mesafesinin (setback) enerji potansiyeli üzerinde büyük etkisi olduğunu gösteriyor. Eğer AB genelinde türbinlerin binalara olan mesafesi 500 metreye indirilirse, karasal rüzgâr enerjisi kapasitesi önemli ölçüde artıyor. Ancak mesafenin 2.000 metreye çıkarılması durumunda, birçok ülkenin rüzgâr enerjisi potansiyeli neredeyse sıfıra düşüyor. Özellikle Almanya, Polonya ve Çekya gibi yoğun nüfuslu ülkelerde setback mesafesindeki değişiklikler rüzgâr enerjisi kapasitesini büyük ölçüde etkiliyor.

Araştırmacılar, 2018’de yapılan önceki değerlendirmede 80 metre yüksekliğindeki türbinleri temel alırken, ENSPRESO 2 modeli 100 metre yüksekliğindeki türbinleri esas aldı. Daha yüksek türbinler, daha güçlü ve daha istikrarlı rüzgâr akımlarını yakalayarak enerji üretimini artırıyor.

Özellikle İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde rüzgâr enerjisi potansiyeli oldukça geniş bir alana yayılmış durumda. Buna karşın Almanya, Fransa ve Polonya gibi ülkelerde yüksek verimli rüzgâr sahaları daha sınırlı alanlarda yoğunlaşıyor. Bu durum, rüzgâr enerjisinin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için sınır ötesi elektrik iletim altyapısının genişletilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Başa dön tuşu