Fiyatlandırmada Kaos: Perakende Sektöründeki Dengesizlikler

Perakende sektöründe fiyatlandırma kaosu, yüksek enflasyon ve dengesiz raf fiyatları ile kendini gösteriyor. Bu durum, tüketiciler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
Fiyatlandırma kaosu, kontrol edilemeyen bir istikrarsızlık durumunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ürünlerin perakende fiyatları belirli bir seviyede tutturulmak yerine, “tutturabildiğine” usulü ile belirlenmektedir.
Yüksek enflasyon, fırsatçılar için avantajlı bir ortam yaratmaktadır. Her hafta fiyat değişiklikleri yaşandığı için, birçok satıcı bu durumdan yararlanma çabası içindedir.
Örneğin, Türkiye’deki havaalanlarında yeme içme fiyatlarının dünya genelinde en yüksek seviyelerde olduğu bilinmektedir. Ayrıca, market fiyatları da dolar ve euro bazında birçok ülke ile karşılaştırıldığında oldukça yüksektir.
Ülke içindeki raf fiyatları arasındaki dengesizlik ise daha da dikkat çekicidir. Aynı markaların bir markette 100 TL, diğer markette 200 TL gibi farklı fiyatlarla satılması sıkça rastlanan bir durumdur.
Meyve ve sebze fiyatlarında da kalite farkı nedeniyle büyük fiyat farklılıkları gözlemlenmektedir. Örneğin, Ekim ayının ortalarında bir markette mandalina fiyatı 36 TL iken, başka bir markette bu fiyat 72 TL olabilmektedir.
Budapeşte ile İstanbul şehir merkezleri arasında yapılan kıyaslamalarda, İstanbul’un %28 ile %33 arasında daha pahalı olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, yüksek enflasyonun etkisiyle fiyat dengesinin bozulduğunu göstermektedir.
Discount market zincirleri ile süpermarket zincirleri arasındaki fiyat makası da önemli bir dengesizlik göstermektedir. Avrupa ve Amerika’da bu fark %10-15 civarındayken, Türkiye’de bu oran daha yüksek seviyelere çıkmaktadır.
Tedarikçilerin fiyat artış talepleri de dikkat çekmektedir. Özellikle et ve süt ürünlerinde, yüksek fiyatların gerekçesi olarak maliyetlerin artması gösterilmektedir.
Son yıllarda, fiyatların yukarı yönlü artışı kalıcı hale gelmiştir. Örneğin, kakao fiyatlarının düşmesi durumunda çikolata fiyatlarının da düşmesi beklenirken, bu durum gerçekleşmemektedir.
Sonuç olarak, tarımsal ürünlerde var yılı ve yok yılı arasında fiyat dengesizliği devam etmektedir. Yüksek enflasyon, bu dengesizliği daha da derinleştirmektedir.
İlgili Haberler: Yılmaz Attila’nın Perakende Deneyimlerini Paylaşan Kitabı