Kömür sahaları temiz enerjiye dönüşüyor

Henüz küresel ölçekte yaygın bir uygulama olmasa da bu dönüşüm projeleri hızla artıyor. Uzmanlara göre madencilik faaliyetleriyle tahrip olmuş alanlar, doğru planlama ve yerel ihtiyaçların gözetilmesiyle yenilenebilir enerji geçişinde büyük bir fırsat sunuyor. Bu projeler sadece enerji üretmekle kalmıyor; yerel istihdamı artırıyor, ekonomiyi canlandırıyor ve bölgesel dönüşüme öncülük ediyor.

Çin dönüşümde lider konumda

AA’dan Nuran Erkul’un aktarımına göre, uluslararası enerji düşünce kuruluşu Global Energy Monitor (GEM) verileri Çin‘in bu dönüşümün açık ara lideri olduğunu gösteriyor. Ülkede bugüne kadar 14 GW kapasiteli 90 maden sahası güneş santraline dönüştürüldü.

Projelerin yarısından fazlası İç Moğolistan bölgesinde bulunuyor. Ningşia Hui Özerk Bölgesi 2.432 MW, Shandong 1.300 MW, Şanşi 650 MW, Anhui ise 1.276 MW kapasiteyle öne çıkıyor. Ayrıca, 9 GW kapasiteli 46 yeni proje planlama aşamasında.

Türkiye’de Soma ve Çanakkale öncü oldu

Türkiye de dönüşüm sürecinde aktif rol alan ülkeler arasında. Manisa’nın Soma ve Çanakkale’nin Çan ilçelerinde, üretimi sona ermiş maden sahalarında kurulan güneş santralleri elektrik üretimine başladı. Bu kapsamda, her biri 5 MW kapasiteli iki santral toplamda yıllık 18 milyon kWh elektrik üretiyor. Elektrik, işletmelerin kendi enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılıyor.

Ayrıca Kütahya (Tavşanlı) ve Kahramanmaraş (Afşin)’de yeni GES’ler için hazırlıklar sürüyor. Bu projelerle birlikte Türkiye’de madenden GES’e dönüşen santrallerin toplam kapasitesi 24 MW’a, yıllık üretim miktarı ise 41 milyon kWh’e ulaşacak.

Avrupa’da en büyük dönüşüm Almanya’da

Avrupa’da eski kömür madenleri arasında en dikkat çekici örnek Almanya’daki Witznitz Güneş Parkı. 605 MW’lık kapasitesiyle kıtanın en büyük güneş tarlası olan santral, eski bir kömür sahasında faaliyet gösteriyor.

Yunanistan’ın Kozani bölgesinde kurulu 204 MW’lık güneş santrali ise ülkenin kömürden çıkış stratejisinin ilk fazını temsil ediyor. Proje, 75 bin haneye temiz elektrik sağlıyor.

Benzer dönüşümler Kanada, İngiltere, Polonya, Macaristan ve ABD’de de görülüyor. Örneğin, Kanada’da 44 MW’lık, İngiltere’de 5 MW’lık, Polonya’da 70 MW’lık ve ABD’nin Vermont eyaletinde 5 MW’lık santraller eski maden sahalarında kurulu durumda.

GEM verileri, dünyada kapanan veya kapanması planlanan maden sahalarında toplam 103 GW güneş enerjisi kapasitesi kurulabileceğini gösteriyor. Bu da yaklaşık 250 bin kalıcı istihdam anlamına geliyor.

Türkiye’nin potansiyeli: Kömür sahalarıyla 6,9 milyon haneye elektrik

Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Duygu Kutluay, Türkiye’nin bu alandaki potansiyeline dikkat çekiyor. Kutluay’a göre, açık maden sahaları hem altyapı avantajı hem de geniş alanları nedeniyle güneş enerjisi yatırımları için elverişli.

Kutluay, “Eski kömür sahaları yalnızca enerji üretmekle kalmıyor; yerel ekonomiyi canlandıran, eğitim ve istihdam fırsatları yaratan birer dönüşüm merkezi haline gelebilir.” diyor.

2022’de yayımlanan ‘Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli’ raporuna göre, Türkiye’deki açık kömür ocaklarının güneş panelleriyle donatılması halinde 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacı karşılanabiliyor.

Şebeke yakınlığı maliyetleri düşürüyor

GEM Küresel Enerji Dönüşümü Takipçisi Proje Müdürü Cheng Cheng Wu, eski madenlerin konum avantajına vurgu yapıyor. Wu, “Araştırmalar, bu sahaların çoğunun şebekelere 10 kilometreden yakın olduğunu gösteriyor. Bu da güneş projelerinde düşük maliyetli bağlantı imkânı yaratıyor. Şebeke bağlantısı, temiz enerji santrallerinin entegrasyonunda en kritik unsur.” ifadelerini kullanıyor.

Wu’ya göre Çin’deki dönüşüm projeleri büyük ölçüde devlet destekleriyle hız kazanırken, Avrupa ve ABD’de de benzer örnekler giderek yaygınlaşıyor.

Küresel ölçekte 100 GW’ın üzerindeki potansiyel, yalnızca enerji üretimi değil, adil geçiş açısından da önemli bir fırsat sunuyor. Uzmanlara göre, kömürden güneşe dönüşüm projeleri çevresel onarım, ekonomik kalkınma ve enerji güvenliği açısından geleceğin enerji politikalarının merkezinde yer alacak.

Başa dön tuşu