‘Yapay zekâ ile sanayinin enerji faturası azalıyor’

Sanayi tesislerinde yapay zekâ destekli enerji yönetim sistemlerinin kullanımı yaygınlaşıyor. Türkiye’nin ekonomik ivmesini koruyup artırması için yapay zekâ destekli enerji sistemlerine yapılacak yatırımlar kritik önem taşıyor. Gelişmiş ülkelerin öncülük ettiği bu dönüşüm, yalnızca enerji verimliliğini artırmakla kalmıyor; aynı zamanda yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesini ve yerli üretimin güçlenmesini destekliyor. EYOPAN Kurucu Ortağı Barış Demir, yapay zekâ uygulamalarının büyük ölçekli tesislerde enerji maliyetlerini yüzde 10 ila yüzde 30 oranında azaltabildiğini belirterek, “Yapay zekâ artık enerji yönetiminde tasarrufun ve sürdürülebilirliğin anahtarı haline geldi” dedi.
“Enerji artık sadece bir gider kalemi değil, bilgiye dönüşen bir değer”
EYOPAN Kurucu Ortakları Uğur Doğan ve Barış Demir, yapay zekâ tabanlı enerji sistemlerinin Türkiye’nin geleceğinde oynayacağı stratejik rolü anlattı. Enerjinin artık pasif bir gider değil, değerli bir bilgi kaynağı haline geldiğini kaydeden Uğur Doğan, “Geleneksel yaklaşımda enerji, yalnızca ölçülüp yönetilmesi gereken bir kaynaktır. Biz ise enerjiyi öğreniyoruz; nerede, ne zaman, hangi süreçte verimsiz kullanıldığını analiz ediyoruz. Böylece sadece anlık çözümler üretmekle kalmıyor, gelecekteki verimlilik potansiyelini de öngörüp sistemlerin kendi kendini optimize etmesini sağlıyoruz. Yapay zekâ tabanlı enerji sistemleri, kayıpları minimize ederek enerji tüketimini optimize eder. Yerli üretim ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli kullanımı sayesinde, ithal enerjiye olan bağımlılık azalır.” dedi.
Yapay zekâ mühendisliği dönüştürüyor
Yapay zekânın mühendislik disiplinlerini köklü şekilde dönüştürdüğüne dikkat çeken Doğan, “India Today’de yayımlanan bir ankete göre mühendislerin yüzde 67’si mesleğinin yapay zekâ tarafından yeniden şekillendiğini düşünüyor. PwC’nin AI Jobs Barometer raporu ise, yapay zekâ ile ilişkili pozisyonlarda maaşların yüzde 25 daha yüksek olduğunu ve verimliliğin 4,8 kat arttığını gösteriyor. Artık mühendislikte sadece teknik bilgi değil, veriyi analiz etme, otomasyonu yönetme ve yapay zekâyı kullanabilme becerileri öne çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre 2025 yılına kadar mühendislik işlerinin yüzde 83’ü yapay zekâ becerileri gerektirecek. Bu durum, mühendislerin yapay zekâ ile birlikte çalışmasını, yeni görevler üstlenmesini ve sürekli öğrenmesini zorunlu kılıyor.” İfadelerini kullandı.
“Yapay zekâ maliyetleri yüzde 30’a kadar azaltabiliyor”
Kurucu Ortak Barış Demir ise, yapay zekâ uygulamalarının büyük ölçekli tesislerde enerji maliyetlerini yüzde Öngörüsel optimizasyon, Kayıp önleme ve Otonom kontrolle yüzde 10 ila yüzde 30 oranında azaltabildiğini belirterek, “Yapay zekâ artık enerji yönetiminde tasarrufun ve sürdürülebilirliğin anahtarı haline geldi” ifadelerini kullandı.
“Türkiye için stratejik bir fırsat”
Türkiye’nin ekonomik büyümesi için yapay zekâ tabanlı enerji sistemlerinin kritik öneme sahip olduğunu belirten Demir, “Gelişmiş ülkeler bu teknolojilere ciddi yatırımlar yaptı. Türkiye’nin de bu dönüşümü yakalaması gerekiyor. Yapay zekâ destekli sistemler, enerji talebini doğru tahmin ederek üretim planlamasını optimize eder, kayıpları azaltır ve yenilenebilir kaynakların daha etkin kullanımını sağlar. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre yapay zekâ, enerji sektöründe verimliliği yüzde 20 artırabilir ve karbon salımını yılda 1,5 milyar ton azaltabilir. Bu, Türkiye için hem ekonomik hem çevresel açıdan büyük bir fırsat.”
Kaynak: Ekonomim